24 Kasım 2022 tarihinde Ankara’da gerçekleştirilen Sivil İzleme Kurullarının Etkinliğinin Avrupa Standartları Doğrultusunda Artırılması Projesi Kapanış Konferansı, Türkiye’deki ulusal izleme mekanizmalarının kapasitelerinin artırılmasında gözle görülür bir ilerleme kaydedildiği ve böylece alıkoyma yerlerinde kötü muamelenin önlenmesine önemli bir katkı sağlanabileceği yönündeki ortak görüşle sonuçlandı.
Konferansta ceza infaz sisteminde yer alan ve Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, izleme kurulları, sivil toplum, Kamu Denetçiliği Kurumu, Ulusal Önleme Mekanizması ve pek çok Büyükelçilik temsilcisi ile akademisyenler, infaz hâkimleri ve Cumhuriyet savcılarından oluşan yaklaşık 200 kişi bir araya geldi.
Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakan Yardımcısı Sayın Akın GÜRLEK, açış konuşmasında, projenin etkili olduğunu ve alıkoyma yerlerinin izlenmesi ile tutuklu ve hükümlülerin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasının önemini vurguladı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Sayın Fatih GÜNGÖR ise öngörülen tüm proje çıktılarının tamamlandığını ve böylece ceza infaz kurumlarında izleme faaliyeti yürüten tüm paydaşlar arasındaki iş birliği ve koordinasyonun artırıldığını ifade etti. İzleme kurulu üyelerinin kapasitelerinin ciddi ölçüde artırıldığını ve her türlü alıkoyma yerinin sürekli olarak izlenmesi ve denetlenmesine duyulan ihtiyaç gözetildiğinde bunun oldukça önemli olduğunu dile getirdi.
İsviçre Büyükelçisi Sayın Staffan HERRSTRÖM, “proje ile ülkedeki tüm izleme mekanizmaları arasında diyalog kurulması ve bu mekanizmaların görev ve yetkilerine ilişkin ortak bir anlayış oluşturulmasına imkân sağlandı. Sivil izleme kurullarının etkinliğinin ve şeffaflığının artırılmasına katkı sağlayan çalışmalardan son derece memnunuz.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Konseyi Polis ve Özgürlükten Yoksun bırakma Alanlarında İş Birliği Birimi Başkanı Sayın Tanja RAKUSIC-HADZIC ise “Proje uygulama süresinin sonunda Türkiye’de izleme kurullarının daha bağımsız, etkili ve sürdürülebilir mekanizmalar olarak faaliyet göstermesinin ön koşulları oluşmuştur. Ülkedeki ceza infaz kurumlarının sayısının arttığı ve 2022 yılı itibariyle tutuklu ve hükümlü sayısının bir önceki yıla oranla %11,6 artış gösterdiği düşünüldüğünde, ceza infaz kurumlarında izleme yapan aktörlerin önemi artık çok daha fazladır.” şeklinde konuştu.
İlgili paydaşlar da projenin etkilerinden söz etti. Bir izleme kurulu üyesi, 2011’den bu yana izleme yaptığı halde belirli mahpus kategorilerine karşı önyargılı olduğunu ve bu durumun ceza infaz kurumlarında yürütülen saha eğitimlerine katılımıyla değiştiğini dile getirdi. Bir diğer üye ise daha önce hiç bu kadar nitelikli bir eğitim almadıklarını ve öğrenilen yeni çalışma yöntemi sayesinde çok daha verimli izleme ziyaretleri gerçekleştirebileceklerini söyledi. Kamu Denetçiliği Kurumu temsilcisi son üç yılda pek çok değişiklik olduğunu, kurumlarında önceden fazla dikkate alınmayan izleme kurulu raporlarının takibinden sorumlu beş personel görevlendirildiğini açıkladı ve ilk kez uluslararası standartlara ilişkin eğitim aldığını belirtti. Ulusal Önleme Mekanizması temsilcisi izleme mekanizmaları arasındaki koordinasyonun artmış olmasından duyulan memnuniyeti dile getirdi. Konuşma yapan Ankara Cumhuriyet savcısı ise projenin zihinlerde bir devrime yol açtığını ve artık izleme kurulu raporlarının Cumhuriyet savcıları tarafından da dikkate alındığını vurguladı.
Sonuç olarak, Uluslararası Islah ve Ceza İnfaz Kurumları Birliği tarafından Yeniden Suç İşlemenin Önlenmesine Yönelik Mükemmeliyet Ödülüne layık görülen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile Avrupa Konseyi arasındaki güçlü iş birliğinin sürdürüleceği bir kez daha ortaya kondu.
Kapanış Konferansı, Avrupa Konseyi tarafından yürütülen ve İsveç, İsviçre, Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Güven Fonu ve Kanada tarafından fonlanan “Sivil İzleme Kurullarının Etkililiğinin Avrupa Standartları Doğrultusunda Artırılması Projesi” kapsamında düzenlenen son faaliyet olmuştur.