AİHM kararı
Mahkeme dava sürecinin uzunluğunun kabul edilebilir bir süre olup olmadığının davanın karmaşıklığı dahil olmak üzere, davanın şartlarına, davacının eylemlerine ve yetkili makamların davranışlarına bağlı olduğunu belirtti.
Bu davada söz konusu sorun çok karmaşık olmayıp, meydana gelen gecikmeler davacının kusuru değildi. Gecikmeler davanın görüldüğü mahkemenin dava sürecinin ilerlemesini sağlayamamasından kaynaklanmaktaydı.
Bu şartlar altında, adaletin yerini bulması için geçen süre kuşkusuz aşırı uzun bir süreydi. Bu da Bay Caminski’nin davasının makul bir sürede görülme hakkının ihlaline neden olmuştu.