Davaya ilişkin genel bilgiler
11 Mart 2000’de, Mehmet Şentürk, hamileliğinin ileri aşamasında olup çok şiddetli ağrılar çeken karısı Menekşe’yi arabayla hastaneye götürdü. Bir ebe, çifte hiçbir sorun olmadığını söyledi.
Ancak Menekşe’nin ağrıları devam ettiği için başka bir hastaneye gittiler. Orada da bir ebe hiçbir komplikasyon olmadığını söyledi. Hastaya bakması için doktor çağrılmadı.
Çift, üçüncü bir hastaneye gitmeye karar verdi ve buradaki bir ürolog Menekşe’ye ağrı kesici verip doğum yaptıktan sonra tekrar gelmesini söyledi.
Akşam Menekşe’nin ağrıları iyice şiddetlendi. Mehmet eşini dördüncü bir hastaneye götürdü; buradaki sağlık görevlilerinin çektiği ultrasonda Menekşe’nin doğmamış bebeğinin ölmüş olduğu görüldü.
Menekşe’nin acil ameliyat edilmesi gerekiyordu. Ancak çiftin ameliyatı karşılayacak parası yoktu. Bu yüzden doktor, Menekşe’nin, içinde hiçbir sağlık görevlisinin olmadığı özel bir ambulansla ücret ödemeyecekleri bir hastaneye nakledilmesini sağladı.
Menekşe yolda öldü.
Yetkili makamlar, 2008 yılına dek süren bir soruşturma başlattılar. Bir Türk mahkemesi bazı sağlık görevlilerini Menekşe’nin ölümünden sorumlu buldu ancak bu kişilerin cezaları ertelendi ve cezaevine girmediler.
Menekşe’nin eşi ve oğlu Bekir temyiz başvurusunda bulundu. Bir başka mahkeme, Menekşe’nin ölümünün üzerinden çok zaman geçtiği ve artık herhangi bir şey yapılamayacağı gerekçesiyle temyiz başvurusunu reddetti.
Mehmet ve Bekir, adalet için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdular.