Davaya ilişkin genel bilgilier
Josipa Skendžić’in kocası Hırvatistan “İç Savaşı” sırasında kayboldu. Ailesi —tıpkı diğer pek çok aile gibi- hakikati tam anlamıyla asla öğrenemedi.
3 Kasım 1991’de polis, iki çocuk babası M.S.’yi evinde tutukladı. M.S. yakında bir kasabaya götürüldükten sonra gözaltında tutulduğu sırada kayboldu.
Ailesi, aşağı yukarı aynı dönemde bu kasaba yakınlarında M.S. gibi başka etnik Sırp kökenli kişilerin de kaybolduğunu ya da öldürüldüğünü iddia etti.
Kocasının tutuklanmasını takip eden günlerde Josipa yetkili makamlara defalarca başvurup kocasına ne olduğunu öğrenmeye çalıştı. Tam bir umutsuzluk hissine kapıldı ve hiçbir cevap alamamanın acısını dindirmek için ilaçlara yöneldi.
Josipa’nın kızı Tamara babası kaybolduğunda altı yaşındaydı. Sürekli ağladığını hatırlıyordu. Erkek kardeşi Aleksandar, o dönemi ”bir tek güzel an hatırlayamadığı[m] korkunç bir dönem” olarak tanımlıyordu.
Hiç haber almadan yıllar geçti.
1998’de bir Hırvat mahkemesi M.S.’nin öldüğüne karar verdi.
Ertesi yıl Josipa resmi bir soruşturma yürütülmesi talep etti. Başlangıçta hiç ses çıkmadı, ama yetkili makamlar, daha sonra polisin, aralarında kocasının tutuklanmasına katılan görevlilerin de dahil olduğu çeşitli kişileri sorgulamasını istediler.
Ama Josipa polisin hakikatı bulmak için yeterli çaba sarfetmediğini düşünüyordu.
2005’te o ve çocukları devlete karşı açtıkları bir hukuk davasını kazandılar, bir Hırvat mahkemesi M.S.’nin kaybolmasından ve varsayılan ölümünden yetkililerin sorumlu olduğunu kabul etti. Aile tazminat aldı.
Ancak yetkili makamlar aynı yıl Jospia’ya kocasının kaybolmasından sorumlu olanları henüz bulmadıklarının söylediler.